Kooperatiflerin Tarihçesi

Kooperatiflerin Tarihçesi

Dünyada bugünkü anlamıyla ilk kooperatifin 19. Yüzyılın ortalarında 1844’te İngiltere’de kurulduğu kabul edilmektedir. Benzer dönemde Fransa ve Almanya’da da ilk kooperatif örnekleri kurulmuştur. İngiltere’de kurulan ilk kooperatif tüketim amaçlı olurken Fransa’da üretim kooperatifleri, Almanya’da ise esnaf ve kredi kooperatifleri öne çıkmıştır.

Türkiye’de de ilk kooperatifçilik hareketi Osmanlı İmparatorluğu döneminde 19. Yüzyılın ikinci yarısında başlamıştır. Memleket Sandıklarının kurulması ile başladığı kabul edilen kooperatifçilik hareketi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulmasından sonra ivme kazanmıştır. 1920-1938 döneminde Atatürk’ün önderliğinde kooperatifçilik ile ilgili her alanda çeşitli girişimler yapılmış ve uygulamalar gerçekleştirilmiştir. 1931’de Türkiye Kooperatifçilik Kurumu’nun kurulması, 1935’te de Tarım Kredi Kooperatifleri ve Tarım Satış Kooperatiflerinin kurulmasına yönelik kanunların çıkarılması ve yürürlüğe konulması en önemli gelişmeler arasında sayılır. Türkiye Kooperatifçilik Kurumunun görevi kooperatifçilik alanında bilimsel çalışmalar yapmak, kurulan iki kooperatif türünün görevi ise tarımsal alanda kredi ve satış sorunlarına çözüm getirmektir.

Atatürk döneminden sonra da kooperatifçiliğin geliştirilmesi yönünde çalışmalar sürdürülmüştür. Bu çerçevede gerçekleşen en önemli gelişmelerden birisi kooperatifçiliğin 1961 Anayasasında yer verilmiş ve devletin kooperatifçiliği geliştirmekle görevlendirilmiş olmasıdır.

Türkiye kooperatifçilik hareketinde dönüm noktalarından birisi 1969’da 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun yürürlüğe girmesidir.

Bir diğer önemli gelişme, Türkiye kooperatifçilik sektöründe yer alan tüm tarafların ve Alman Kooperatifleri Konfederasyonun katılımıyla hazırlanan “Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı”nın  2012’de açıklanarak yürürlüğe girmesidir.

2017 Yılı itibarıyla Türkiye’de kooperatifçilik sektörü 3 kooperatifler yasası ve 3 yetkili bakanlık ile yönlendirilmeye çalışılmaktadır. Kooperatif sayısı bakımından dünyanın en güçlü ülkeleri arasında yer alırken aynı başarıyı kooperatiflere ortak olan vatandaşların oranı bakımından gerçekleştirmek çok uzaktır. Bunun nedeni küçük ölçekli kooperatiflerin yaygın olmasıdır.

Türkiye’de kooperatifçilik alanında karşılaşılan en önemli sorun, kooperatifçilik ilkelerine uygun yapılanmış ve işletilen kooperatif sayısının çok düşük olmasıdır. Özerklik konusunda hala ciddi sorunlar bulunaktadır. Temel sorun ise, hiç kuşku yok ki, ortakların kooperatiflere bilinçli olarak sahip çıkmıyor olması ve aidiyet duygusunun yetersiz olmasıdır.

 

Köy-Koop Denizli Bölge Birlik Başkanı

Mehmet Varol